ÇOCUĞU OKULA HAZIRLAMAK İÇİN ÖNERİLER
3 yaşına gelmiş bir çocuk artık kaslarını iyi kullanmaya başlamıştır. Bu yaşta çocuğun kişisel-sosyal becerilerini geliştirerek uyku, yemek, giysilerini giyinip çıkarma, el-yüz temizliği, tuvalet alışkanlığını kazanmış olması kendi gereksinimlerini kendine karşılayabilmesi beklenir. Böylece yardımsız veya biraz desteklenerek okulda kendini idare edebilir. Çocuğun okula hazır olması bedensel, duygusal, zihinsel ve sosyal anlamda yeterlilik gerektirir. Çocuğun öz bakım becerileri olmadan evden ayrılması çocuk için risk taşır. Çocuk hem alıştığı ev ortamından hem de güvenip bağlandığı evdeki anne/bakıcıdan kopup başka bir ortam ve kişilerden destek almak zorunda kalır.
Çocuğu okula hazırlık için özellikle dil becerisinin gelişiminin gelişmiş olması okulda büyük önem taşır. Bunun için okul öncesinden başlayarak çocuğa günde ortalama dört tane masal, hikaye okuyup anlatın. Böylece çocuğunuz hem kendini rahatlıkla ifade edebileceği dil becerisini kazanacak hem de dinleme becerisini ve dikkatini de geliştirecektir. Olaylar arasında neden sonuç bağlantıları kurabilir, muhakemesi, problem çözme becerisi gelişir. Masal ve hikayelerin resimli olup olmaması bir şey değiştirmez. Hatta resimsiz bir masal anlattığınızda kendisi de hayal gücünü kullanarak olmayan şeyleri düşünebilmesini geliştirir. Böylece birisi olmadan da onu hayalinde düşünüp kendi başına kalabilir.
Ailenin düzenini okul saatlerine uygun olarak ayarlayın. Erken yatıp erken kalkın, yatmadan önce ve sabahları mutlu bir ortam yaratın. Uykusu almış, kahvaltısını iyi yapmış güle oynaya okula giden bir çocuk başarılı olmak için ilk adımı atmıştır. Araştırmalar, uyku, kahvaltı ve evdeki huzurun özellikle okulun ilk yıllarında daha mutlu ve başarılı olduğunu göstermektedir.
Onunla kurallı oyunlar oynayın. Özellikle masada oynanan kızmabirader, dinamo gibi oyunlar oynamanız onun dikkatini yoğunlaştırmasını, kuralları öğrenmesini, dinleme becerisini, kazanıp kaybetmeyi, vb. öğreteceğinden okula uyumunu kolaylaştıracaktır.
Çocuğunuzun gideceği okulu belirledikten sonra şunları yapabilirsiniz:
- En az bir iki hafta önceden, çocuğa okula yeni başlamayla ve okulla ilgili hikayeler, öykü ve masallar anlatmaya başlayın. Kendi okul ve öğretmen ilişkileriniz ile ilgili anılarınızı anlatın, kendi okul resimlerinizi ona gösterin. Başlangıçta sizin de yaşadığınız kaygılarınızı, sonunda da ne kadar mutlu olduğunuzu onunla paylaşın. Okul ile ilgili olumlu konuşun. Şarkılar söyleyin, okulculuk oynayın. Hangi mesleği olmak istiyorsa örneğin "Pilot olmak isteyenler okula giderler." Diyebilirsiniz.
- Okula giden çocukları gösterin. Gideceği okula bir kaç gün önce ziyaret yapıp burasının onun okulu olduğu anlatın. Okulda neler yapıldığı anlatın.
- Okula giden çocukların orada oyun oynadıktan sonra annelerinin veya servislerin onları alıp eve getirdiği söyleyin. Oradaki çalışanların, öğretmenlerin de evleri olduğu onların da evlerine gittikleri ve akşam olunca okulda kimsenin kalmadığı, sabah olunca herkesin uyanıp hazırlanarak okula gittikleri, bunun böylece devam ettiği anlatın. Bu önemlidir çünkü bazı çocuklar bu süreci bilmedikleri için akşam olunca ebeveynlerinin onları almaya gelmeyeceklerini düşünerek korkabilirler.
- Başlangıçta bir birkaç gün onunla okula gideceğinizi ancak zamanla o okulda oynarken sizin de onu evde bekleyeceğinizi, ev işlerini yapacağınızı, kendisinin arkadaşları ve öğretmenleriyle okulda kalması gerektiğini, ona en başından söyleyin.
- Tüm bunlardan sonra bir önceki akşam ertesi gün okula gideceği söylenir. "Sabah uyanınca seninle birlikte okula gideceğiz." der. Sabah uyandıktan sonra çocuğa "Kahvaltımızı yaptıktan sonra okula gideceğiz. Orada yeni arkadaşlarınla oyun oynayacaksın. Ben seni orada bekleyeceğim. Sonra da birlikte eve geleceğiz. Yemeğimizi yiyeceğiz." deyin.
- Okul öncesi kuruma başlarken ilk 3-4 gün okulda en fazla 2 saat kalması iyi olur. Siz veya güvendiği bir aile büyüğü, bakıcısı ona eşlik etsin. Oyun oynadığı sınıfa girmeden, diğer çocukların görmeyeceği ama isterse görebileceği yönetim odası, bahçe gibi bir yerde beklemeniz yerinde olur.
- Bir süreliğine onunla okula gidin aşamalı olarak yavaş yavaş okula alıştıkça okuldan uzaklaşabilirsiniz. Bu süre çocuktan çocuğa değişmekle birlikte en fazla bir-iki haftayı geçmesin.
- Çocuklar için uyum sağladıktan sonra yemek yemesi daha kolay olur. 3. gün diğer çocukların okulda yemek yediğini görsün ve 4. günden sonra isterse onun da arkadaşlarıyla birlikte yemek yiyebileceğini söyleyin. Yemek konusunda ısrar etmeyin. Yeni bir ortama alışmadan orada yemek yemesi zor gelebilir. Oyun gruplarında genelde yemek olmaz ancak gittiğiniz okulda sadece oyun oynamak veya alıştırma amaçlı gidiyorsanız yemek saatinden önce onu alın.
- Okul öncesi kurumlarda uyku saati varsa yemek yemeye başladıktan sonra okula güvenip uyum sağladıktan sonra uyku saati uyuyabilir.
- Aynı saatlerde gitmeniz uyumu kolaylaştırır. Okul öncesi kurumlar için en ideal saatler kahvaltıdan sonra 10:00-12:00 veya öğle yemeği ve uykudan sonra 14:00-16:00 saatleri arasıdır.
- Okula gidilen gün ve saatlerin sık sık değişmesi çocuğun kafasını karıştırır. Bu nedenle hangi günler gidilecekse önceden söylemek gerekir. Takvim işaretlenebilir. Gidilmeyecek günleri açıklarken doğruyu söyleyin.
- Okul çantasına sevdiği/ bağlandığı nesneleri/oyuncaklarını koyabilirsiniz. Ne koymak istediğine kendi karar versin. İlk günler bu tür objeler onu rahatlatabilir. Okul için yapılan alışverişlerde çocuğun da bulunması, gerekli malzemelerin alınmasında çocuğa seçim yapma hakkının tanınması onun süreç içinde etkin olarak yer almasını sağlar.
- Okulun ilk günü ve açılış törenine anne babayla birlikte aile büyüklerinin de katılması çocuğu rahatlatır. Böylece aile öğrenmenin ve okulun önemli olduğunu çocuğa belirtmiş olur.
- Okul bittiğinde onu kimin karşılayacağını mutlaka anlatın. Belirsizlik kaygıyı artırır.
- Eğer çocuğunuzu sizden başka biri okula götürecekse veya o okuldayken siz evde olacaksanız; kendisi evde yokken sizin neler yapacağınızı anlatın. Çocuklar bunu çok merak ederler. "Sen okuldayken ben evde sana yemek yapıp ortalığı süpüreceğim." gibi somut şeyler söyleyin. Bazen sizin “Alışveriş yapıp arkadaşıma çay içmeye gideceğim.” gibi keyifli şeyler yapacak olmanız da onu tedirgin edebilir. "Ben de yanında olsaydım." ya da "Ben olmayınca ne kadar da mutlu oluyor." diye düşünüp aklı sizde kalabilir.
- Annelerin uzun süre boyunca her gün okula gelmesi çocuğun adaptasyonunu güçleştirebilir. Anne ya da babanın çocuğu kademeli olarak okula bırakması yerinde olur. İlk gün okula götüren anne babanın sınıf dışında belli bir yerde beklenmesi, ihtiyaç duyduğunda çocuğun onu görmesi ve okul çıkışında çocuğunu alınması uygundur.
- Sizin rahat, kendinizden emin tavırlarınız da çocuğu rahatlatacaktır. Aksi halde çocuklar büyüklerinin kaygılarını çok çabuk hissederler. Bu da onların uyum sürecini olumsuz yönde etkileyebilir.
- Okuldan gelince günün nasıl geçtiği hakkında sohbet edebilirsiniz. Bazı çocuklar anlatmak istemeyebilir. Onları zorlamayın. Çocuklar geçmiş ve gelecekten çok bugünle daha ilgilidirler. Çocuklar genelde ummadığınız bir zamanda ve yerde anlatmaya başlarlar. Örneğin yemek yerken "Aaa biz bunu okulda da yemiştik." diyebilir veya okulda yaşananları çağrışım yoluyla öğretmencilik gibi oyunlarda hatırlayabilirler. Çoğumuz gibi özellikle yatıp uzandığınızda da hemen anlatmaya başlayabilirler. Bu nedenle gün içinde yan yana uzanıp "Müzikli Sohbet Saati" yapabilirsiniz.
- Aile büyükleri ve dostlarınıza onun okula başladığını söylemeniz iyi olur. Ergenliğe kadar çocukları en çok motive eden şey "büyümek"tir. Onu okula gidecek kadar büyüdüğü için kutlayın.
- Okulda bağlanacağı güler yüzlü, tatlı sert, bilgili, iyi bir öğretmen olması onun uyumunu kolaylaştıracaktır. Okulun olanakları tabi ki önemlidir ancak asıl önemli olan öğretmendir.
- Mümkünse herkesin veya bir kaç çocuğun yeni başladığı zamanlarda değil de herkesin okula alıştığı zamanlarda okula başlatın. Aksi halde henüz okula alışamayan diğer çocukların ağlaması onu da etkileyebilir.
- Öğrenci sayısının makul sayıda olduğu çok kalabalık olmayan, uyumlu bir sınıf ortamı önemlidir. Yüksek sesler, ağlayan-vuran çocuklar onu korkutabilir.
- Öğretmeni ve okulla ilgili olumsuz duygu ve düşüncelerinizi, endişelerinizi çocuğun yanında konuşmayın. Aksine okulu, öğretmenleri, arkadaşlarını beğendiğinizi paylaşın. “Öğretmenin dediklerini yapmazsan, derse geç kalırsan öğretmenin kızar, seni sevmez.” Gibi sözlerle çocuğunuzu korkutmayın. Eğer bir şeyi yapmasını istiyorsanız olumlu söylemler söyleyin veya davranışın mantıksal sonucunu söyleyin. Örneğin “Derse zamanında gidersek hem öğretmenin sevinir hem de arkadaşlarınla daha çok oyun oynarsın.” Diyebilirsiniz.
- Tam bir başlangıç yapmadan okulu "En iyi okul, en iyi öğretmenler de orada." gibi söylemler bazen ters tepebilir. Oraya gidemediği takdirde hayal kırıklığına uğrayabilir. Yeni okulunu değersiz görebilir. Örneğin bir anne, çocuğunu özel bir okula gönderme kararı almış ve "Okulun yüzme havuzu var, mükemmel derecede iki yabancı dil öğretiliyor, vb." gideceği özel okulun ne kadar üstün olduğunu anlatmıştır. Ancak ne yazık ki ekonomik durumları bozulunca çocuk devlet okuluna göndermek zorunda kalmıştır.
- Unutmayın evinize en yakın okul en iyi okuldur. Trafik onu da sizi de yorabilir.
- Çocuk okulda ebeveyninin yanında ağlıyor ve onun gitmesine izin vermiyor olabilir. Bu durumda ona her zamanki yerinizde onu beklediğinizi, okul saati bitince onu alacağınızı söyleyerek yanından onu öperek ayrılın. Ağladığında “Okulda ben olmayınca kendini yalnız hissediyor ve korkuyorsun. Ancak okul çocuklar içindir, anne babalar kalamaz. Şimdi derin nefes al, şöyle bir gerin, güzel şeyler düşün. Biraz sonra sakinleşeceksin. Öğretmenin ve arkadaşlarınla yeni şeyler öğrenecek ve oyunlar oynayacaksınız. Ben seni evde bekleyeceğim ve sana çok sevdiğin bir şeyler hazırlayacağım. Eve geldikten sonra da birlikte bol bol oyun oynarız.” deyin. Sakın ona görünmeden kaçar gibi ayrılmayın. Çocuğunuz siz ayrıldıktan sonra ağlamayı bırakıp etkinliklere katılıyorsa kaygıları bitmiş demektir.
- Ona ne zaman alacağınızı söyleyin ve dediğiniz saatte de alın. Zaman kavramını en iyi veren şey bu yaşlarda etkinlik öncesi ve sonrasıdır. Örneğin "Kukla gösterisi bitince eve gideceğiz.", "Yemek saatinden önce geleceğim." , “4 Ders yaptıktan sonra.” gibi. Kesinlikle özellikle ilk günlerde çocuğunuzu erkenden, diğer çocuklar evlerine gitmeye başladığında alın. Mümkünse diğer çocuklar evlerine gitmeden servisten önce veya servise hazırlanırlarken herkesle birlikte alın. Çocuğunuzun okulda en son kalan çocuklardan olması moralini bozar.
- Ayrılık sahnesini kısa tutun, onu sevdiğinizi söyleyip okulda mutlu ve güvende olduğunu belirtip gün sonunda onu gelip alacaklarını söyleyin.
- Çocuk anneye çok bağımlı ve ondan ayrılmakta zorlanıyorsa okula babası veya başka bir aile büyüğünün götürmesi yerinde olur.
- Okul öncesi kuruma gidiyorsa tam da mutlu olduğu anlarda onu alın ki tadı damağında kalsın ve tekrar okula gitmek istesin.
- Aynı anda birden fazla değişiklik çocuk için sıkıntı doğurabilir. Okula başlama dönemiyle aynı anda yaşanan ev taşımak, boşanmak, yeni bir kardeşin doğumu, sevdiği bir yakının ölümü, hastalık, ameliyat, vb. durumlar yaşanmışsa bir destek almanızda yarar vardır. Eğer evde bir kardeş varsa bu çocuğun merakını artıracaktır. Bu nedenle kardeşi olacaksa o dünyaya gelmeden önce okula başlaması ve okula alışması yerinde olur. Böylece "Kardeşim geldi beni okula gönderdiler, başlarından attılar." diye düşünebilir.
- Boşanmış veya ayrı yaşayan çiftler aralarında gerginlik olacağını öngörüyorsa çocuğu sırayla okula götürebilirler.
Mutlu bir ders yılı dileriz.